T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ADIYAMAN / KAHTA - Vali Özbilgin İlkokulu

OKUL MÜDÜRÜ NAZİF ERKUT'TAN DUYGUSAL VEDA

44 yıllık meslek hayatını geride bırakan okul müdürümüz Nazif ERKUT, EMEKLİ OLDU.

Uzun yıllar öğretmenlik mesleğine gönül veren okul müdürü Nazif ERKUT, öğretmenlerine şöyle seslendi:

Değerli meslektaşlarım, Her şeyin, her işin bir başlangıcı ve sonu olduğu gibi her meslek yaşamının da bir başlangıcının ve sonunun olması kaçınılmazdır. Doğal olarak öğretmenliğin ve okul müdürlüğünün de bir başlangıcı ve sonu vardır. Öğretmenlik ve okul müdürlüğü gibi meslekleri sürdürenlerin de bir gün noktayı koymaları gerekiyor. Buna da emeklilik deniliyor.

Mesleğini zaten zoraki sürdürmekte olup bir an önce emekli olmayı bekleyenlerin meslek yaşamını noktalayarak emekliye ayrılmaları kolay olabilir. Ancak mesleğini severek, isteyerek yerine getirmekte olanların, noktayı koymaları çok kolay olmuyor. Ben de mesleğimi severek, isteyerek yapmaya çalıştım. Benim için de noktayı koymak çok zor oldu.

Şu anda mesleğe ilk başladığım günler geliyor gözümün önüne. Daha dün 1979 yılında Öğretmen Okulunu (Eğitim Enstitüsünü) bitirerek Nevşehir ili Gülşehir ilçesi Ovaören köyü İlkokulunda öğretmenliğe başlamıştım. Hani derler ya, “Göz açıp kapayıncaya kadar geçti.” diye. İşte tam da öyle oldu. 44 yıllık öğretmenlik ve okul müdürlüğü yaşamım da göz açıp kapayıncaya kadar çabucak geçiverdi.

Değerli meslektaşlarım,

Bana göre öğretmenlik, öyle sıradan bir meslek değil, bir yaşam biçimidir. Bahçıvanlıktır, doktorluktur, avukatlıktır, marangozluktur, sanatkârlıktır, vatan bekçiliğidir. . Öğretmenlik, tuttuğumuz minik ellerden bir insan yaratmak, bir hayat yazmaktır Burada ünlü Şair C.Atıf Kansu’nun bir dörtlüğünü okumak istiyorum sizlere. Şair Kansu, “Dünyanın bütün Çiçekleri” adlı şiirinde:

“Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden, Ne güller fışkırır çilelerimden...” diyor.

Başöğretmenimiz M.Kemal Atatürk de, “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.” “ Cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister” diyordu.

Ben, bu kutsal öğretmenlik mesleğine ilk başladığım yıllarda değişik yerlerde görev yaptım. Bu görevi yerine getirirken Başöğretmenimiz M.Kemal Atatürk’ün izinden hiç ayrılmadım. Gözleri ışık saçan öğrencilerime ne varsa öğretmeye çalıştım. Onların kederlerini, kederim, sevinçlerini sevincim bildim. Yaralarına pamuk bastım. Öğrencilerimin kalplerine girmeyi amaç edindim. O kalplerde yetişen çiçekleri gözlerimle gördüm.

Koşullar her ne olursa olsun bu kutsal görevi, her zaman elimden geldiği kadar severek, hakkını vererek en iyi biçimde yerine getirmeye; vatana ve millete yararlı öğrenciler yetiştirmeye çalıştım.

Bu meslekte hepimizin hedefi yüzünün akı ile bir yerlere gelmek ve yine yüz akı ile bu kutsal mesleği tamamlamaktır. Ben de bu kutsal görevi yüzümün akı ile tamamlayarak emekliye ayrılıyorum.

Ben artık bugün karşınızda emekli bir öğretmen olarak bulunuyorum. “Öğretmenin emeklisi olmaz, rahmetlisi olur.” diye bir söz var Biz öğretmenler bu mesleğe baş koyduğumuzda biliyorduk ki son nefesimize kadar öğretmen gibi yaşayacağız. Ben de yine öğretmek olarak yaşayıp öğretmen olarak öleceğim.

Bu arada mesleğe yeni başlayan genç meslektaşlarıma da şunları söylemek isterim. Yürüyeceğiniz yol dikenlidir, tozludur, yokuştur. Ama öğretmenlikte yorulmak yoktur. Bilesiniz ki yolun etrafı dünyanın bütün çiçekleriyle doludur. Unutmayınız ki, onları, bilgiyle, öğrenme aşkıyla, sevgiyle beslemek, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşaklar olarak yetiştirmek sizin en başta gelen görevinizdir.

              Öğrencilerimizin her biri ayrı bir güzel ve aynı değerde çiçeklerdir. Bu çiçekleri sizlere emanet ediyorum. İnanıyorum ki sizler de benim hissettiğim duygular ve meslek aşkı ile ülkemizi aydınlığa çıkaracak olan yeni kuşakların en iyi biçimde yetişmesini sağlayacaksınız. .

Meslekte dayanışmanın çok önemli olduğunu düşünerek, meslek yaşamım boyunca çalışma arkadaşlarımla iyi günde de, kötü günde de bir arada sırt sırta vererek tüm zorlukların üstesinden gelmeye çalıştım. Hepinizden yardım ve destek gördüm. Kimseye kırgın değilim, küskün değilim. Eğer görevim gereği kalbini incittiğim arkadaşlarım var ise onlardan da özür diliyorum.

Buradan yetiştirmeye çalıştığım tüm öğrencilerime, bu yurdun dağında taşında hayat yeşerten meslektaşlarıma selamlarımı gönderiyorum.

Bana yaşattığınız bu eşsiz, bu güzel duygular için hepinize içtenlikle teşekkür ederim. Türkiye’nin aydınlık geleceğini yine hep beraber inşa etmeyi bundan sonra da sürdüreceğiz diyor, hepinizi saygı ve saygı ile selamlıyorum. Hoşçakalın '' diyerek sözlerini tamamladı. Konuşmasının ardından müdür yardımcısı Osman GÜNAYDIN söz alarak ‘’ Vedalar zordur, vedalaşmak zordur ancak her veda yeni bir başlangıçtır.  Nazif hoca öğretmenlik hayatı boyunca öğrencilerin hayatlarına dokunup meslektaşlarına yol göstererek geleceğe ışık olmuştur. Nice doktorun, nice öğretmenin nice mühendisin yetişmesine katkı sunduğu gibi nice güzel karakterli öğrencilerin yetişmesine de vesile olarak öğrencilerinin kalbinde taht kurmuştur. Kendisini naif kişiliğiyle, eğitime değer veren güzel kalbiyle tanımış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İyi ki var. Kendisine emeklilik yaşamında ailesi ve sevdikleriyle birlikte sağlık ve mutluluk diliyorum’’ diyerek söznünü tamamladıktan sonra  okul personeli adına plaket takdim takdim etti.

Okulumuz öğrencileri de Nazif ERKUT’a sürpriz hazırlayarak kendisini odasından tören alanına kadar çiçekler ve alkışlarla uğurladı. Öğrencilere hitaben de konuşma yapan Nazif ERKUT, öğrencilere kendilerini çok özleyeceğini, ülkemize ve insanlığa faydalı bir birey olmaları için çok okuyup çok çalışmaları gerektiğini söyledi. Öğrencilerin yoğun sevgisi karşısında duygulanan okul müdürü Nazif ERKUT’a bundan sonraki hayatında sağlık, huzur ve mutluluklar diliyoruz.

 08-01-202408-01-2024

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 08.01.2024 - Güncelleme: 08.01.2024 15:42 - Görüntülenme: 119
  Beğen | 1  kişi beğendi